Baba

 BABA.   

 Hayatının son demlerinde, ailesinin ve geçmişinin sıcaklığını özlüyor, evindeki anıların yok olma tehdidi karşısında çaresiz hissediyordu. Bir zamanlar hayat dolu olan evi şimdi, onu yalan dolan bir hikayenin içinde kaybolmuş gibi bırakmıştı. Toprak altındaki kökleri kadar derin ve kıymetli anılarına, dışarıdan bir tehlikenin yaklaştığını hissettiğinde içini bir korku kapladı.


O gün, yaşlılar evinin odasında otururken, o eski evini düşünmeye daldı. Hatıralarıyla dolu o sıcacık evinin pencere kenarında, sabah güneşinin ilk ışıklarıyla parlayan mutfağını, çocukluğunun neşeli oyunlarını ve ilk aşkını yaşadığı odasını hatırladı. O ev, geçmişin sıcaklığını, aile bağlarının gücünü, mutluluğun ve huzurun adresi olmuştu. Fakat şimdi, elinden alınma tehlikesiyle karşı karşıyaydı.


Yavaş yavaş, yaşlılar evinde geçirdiği her gün, evinin geleceği için bir korku hikayesine dönüşmeye başlamıştı. "Evimi elimden alamazlar," diye düşündü kendi kendine. "Orası benim, hayatımın bir parçası." Ama o gün, o evi almak için gelen kirli bir plan vardı. Kızı, zor zamanlar geçiriyordu ve onun zorunlu muhtaçlığı, babanın kalbinde bir yara açıyordu. Ancak, her ne olursa olsun, o ev onun anılarıyla doluydu ve kimsenin onu haksız yere alamayacağını biliyordu.


Baba, derin bir nefes aldı. Duygularının karıştığı bir anda, sonbaharın solgun ışığıyla arka planda ki ağaç gölgeleri gibi, hatıralar da önüne düşüyordu. Hemen harekete geçmeye karar verdi. O evde, yıllar içinde biriken hikayeleri korumak için savaşmaya kararlıydı. Yaşlılık nemiyle yıpranmış ellerini, kalbinde taşıdığı o dayanılmaz azimle sıkıca kavradı.


Hayat ona bir savaş vermeye mahkûmmuş gibi görünse de, geçmişinin izlerini, evinin duvarlarının fısıldadığı sesleri, tarihini ve aile bağlarını koruma kararlılığına sahipti. Kendisi için değil, yeni nesil için, geleceğe taşımak adına o evi savunacaktı. Sonbahar yapraklarının döküldüğü, melankolik bir havada, mücadeleye atılmak üzere yaşlılar evinin kapısından çıktı; geçmişinin gölgesinde, geleceğini korumak için her şeye hazırdı. 


Evinin hikayesini, son ana kadar savunacak ve anılarına sahip çıkacaktı; çünkü o, sadece bir bina değildi; o, hayatının özüdür.


Kamil Erbil


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYAKKABI BOYACISI

Tadı Kalmadı

OTUR.. SIFIR...