İki Günde Çıkan Tazminat


İki Günde Çıkan Tazminat

Yıllarca çalıştım, didindim. Ne görevden kaçtım, ne sorumluluktan. Gün geldi, emeklilik vakti geldi çattı. İçim buruk, ama biraz da gururluydum. "Hakkımı aldım, şimdi köşeme çekilirim," dedim.

Ama iş öyle sandığım kadar kolay olmadı. Emekli oldum, fakat tazminatım ortada yok. Aylar geçmiş, sıra gelmemiş. Ne zaman geleceği belli değil. Her sorduğumda, "Bekleyeceksin," dediler. Sıra mı vardı, yoksa torpil mi gerekiyordu, kimse açık açık konuşmuyordu ama herkes bir şeyler ima ediyordu.

Bir dost, kulağıma eğildi bir gün:

“Bak şu partiden bir tanıdık var, bir uğrasan fena olmaz.”

İçimden önce "Ben kimseden bir şey istemem" dedim, sonra "Alın teriyle kazandığını almak için bile artık tanıdık gerekirse, yapacak bir şey yok" diye düşündüm.

Ve gittim.

O da ne? İki gün sonra telefon geldi.

"Bankaya uğrayın, paranız yatmış."

Dilim tutuldu. Aylarca beklettiği tazminat, iki günde nasıl oldu da çıkıverdi?

Ne itiraz ettim ne sorguladım.

Bankadan çıkarken kendi kendime söylendim:

"Demek ki mesele para değilmiş... Mesele, kimin selamıyla geldiğinmiş."

Kamil Erbil


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYAKKABI BOYACISI

Tadı Kalmadı

OTUR.. SIFIR...