KIRDIĞIN YERDEN KIRILIRSIN.

                                           


 Dışarıda kar lapa lapa yağmaya devam ediyordu. Pencerenin önündeki sedire oturan yaşlı kadın önündeki magaldaki korla hem ısınıyor hemde tespihini çekiyordu.

Bunada şükür !  

Diye içinden geçirdi. Sedir yastığı na dayadığı sol elinin avucuylada başınını tutuyordu.

Kendim ettim ,kendi kaderimi kendim çizdim. Rabbim az bile verdi. Rabbimin verdiğine şükürler olsun. Rabbim bu günümü aratma,amiiin..

Gözleri ile dışarıda lapa lapa  yağan karı delip  uzaklara dalarak geçmiş bir film şeridi gibi gözünün önden geçmeye başladı:


Mutlu bir aile yaşamı vardı. Anne,baba ve kendiyle mutlu bir yaşam... 

Bu mutlu yaşam annesinin meme kanserinden ölümüyle değişti. Babası kızının üstüne titriyor,bir dediğini iki etmiyordu. Annesinin ölümünde 3-4 sene sonra baba evlenmek için konuyu kızına açtığı nda kız  karşı çıktı.

Annemin hatırasına ihanet edemezsin baba.. Ben sağken veya evlenmeden sen evlenemessin. Dedi. Aralarında gerginlik başladı. Gün geçtikçe de baba kız arasındaki uçurum açılmaya başladı.

Bir gün hiç olmayacak bir şey oldu. Kız sevdiğine kaçtı. Kız reşit olduğundan yapacak birşey yoktu. Adamın gözü damadı hiç tutmadı. Bunu kızına söylediğinde kızı, seçim benim sen karışma dedi. Yapacak birşey yoktu. Damat belediyede şöför olarak çalışıyordu. Kızda özel güvenlik görevlisi olarak çalışımaya başlamıştı. Düğünlerine babasını cağırmadı.senesine bir erkek evladı oldu. Zaman geçtikçe kız ın kocasıyla arası açılmaya başladı.damat karısına şiddet uygulamaya başlamıştı. Bu durum adamın kulağına geliyordu. Adam kızıyla konuşmaya çalıştıkça kızı,

Sana ne... Sen karışma diyordu.

Bir gece yarısı adamın kapısı kırılacak mış gibi çaldı. Adam yatak tan fırladı kapıyı açtığında kızıyla torunu kapıdaydilar.

Baba kocam bizi öldürecek kurtar bizi..

Girin içeri siz...

Adam bahçe kapısına doğru merdivenlerden indiğinde damat elinde silah karşısına dikildi.

Oğlum dur bir konuşalım hele. Yanlış birşey yapma. Çocuğunuz var oğlum.

Çekil lan, geberteceği onu..Damat adamı bir yumrukta devirip eve doğru hamle yaptı. Adam düştüğü yerden Aldığı taşı hızlıca kalkıp damadının kafasına bütün gücüyle vurdu. Damat bir anda sendeledi ve yere yığıldı.

Adam eğilip baktı, damadı yaşıyordu.

Hemen polisi ve ambülansı aradı. Ortalık bir anda ana baba yerine döndü. Damat hastanede yoğun bakımda yattığı birkaç gün sonra öldü. Adam tutuklandı .

Mahkeme ,olayı nefsi müdafaa ya soksada yinede çeza verdi. Nereden bakılırsa bakılsın adam  altı yıl dört ay yatacaktı.

Kızı bir müddet ceza evinde  birkaç görüşmeye gitti ondan sonra babasını ne aradı ne sordu. Kız ikinci evliliğini yaptı.

Bu evlilikten de bir oğlu daha oldu. Damat iyi biriydi. Ensesine vur lokmasını al dı.


Adam, içeride geçen sıkıntı lı uzun yıllardan sonra tahliye oldu. Oldu ama çiğerlerinden hastalığı vardı. 

Adam ceza evi müdürü nün verdiği  yüz lira ve elinde küçük bir poşetle ceza evinin önünde yapayalnız buldu kendini. Öksürüyordu.

Gidecek tek yeri kızıydı. Kızının kapısını çalarken yağmur yağıyor du.

Kim o?

Benim kızım !.

Ses kesildi. Adam uzun bir müddet yağmur altında bekledi. Tam geri dönecektiki.

Gir içeri.!

Kapıdaki kızıydı.

Çeri girdiklerinde odada yeni damadı ve iki torunu vardı.

Geçmiş olsun baba..

Sağol evlat...

Yeni eşim... Bu küçük de oglumuz..

Allah  analı babalı büyütsün. Sizede mutluluklar dilerim. 

Sağol,sağolda neden geldin? 

Kızım az önce içeriden çıktım. Nereye gideyim?

Evlenmek istiyordun evlen...

Kızım galiba ben hata ettim..

Kendi evin var oraya neden gitmedinde buraya geldin. Git evine kır bacağını,evleneceksen evlen...

Tamam,ben senin yüzünden içeri düştüm.  Bana bir geçmiş olsun demeyen kızım artık benim için öldü. Senden istediğim ben içerdeyken benim emekli maaşımı alıyordun. Ondan kalanı alayım.

Ne kalması? Bu ev neyle dönüyor?

Benim paramlamı?

Hazır beleş para varken...

Maaş kartımı alayım..

Oğlum cüzdanımdan dedenin maaş kartını alda dedene ver..

Adam sırıl sıklam ve aç girdiği kızının evinden aynı şekilde ıslak ve aç olarak ve eline sıkıştırılan üç yüz lira ile çıktı. Çevirdiği taksi ile kendi evine gitti.

Adam bir muddet sonra evini satip,kimseye haber vermeden doktorunun tavsiyesi uzerine cigerlerinden rahatsiz oldugu icin,  deniz kenarindaki uzak bir köyün dışında bir kulübe  alıp oraya yerleşti.

Çiğerlerinin kötüleşmesi sonucu fazla dayanamadı vefat etti. 

Görevliler kızına babasının vefat ettiği bildirildiğine

Devlet memuruyum izin alamam,gömün!..

Diyor. İlgililer:

Devlet memuru iseniz babanız öldüğünden beş günlük izin hakkınız var

Dendiğinde,

Gelemem, gömün diyor. Gömülüyor. 


Adamın kızının eşi bir müddet sonra kalp krizi sonunda vefat ediyor. Belli bir süre sonra tekrar evlenmek istediğinde iki oğlu,

Sen dedemi evleneceği için terk etmedinmi? Adam bizim için içeri girdi sen sırılsıklam gelen dedemi ıslak ve aç tornistan ettin. Evlenmeyi sakın aklından geçirme.babamın maaşıyla iki maaş alıyorsun. Otur oturduğun yerde bizim canımız ı sıkma.

Diyorlar. 

Belli bir süre sonra oğlanlar işleri nedeniyle her biri başka şehirlere gidiyorlar.zamanlada evleniyorlar. Anneleri,yanlız olduğunu, artık yaşlandığını oğull arından kendisini yanlarına almalarını istediğinde:

Sen alışıksın kalırsın deyip almıyorlar.

Kadın zamanla bahçesindeki birkaç tavukla yaşamaya çalışıyor.


Kar artık tipi halini almıştı.

Aptest alıpta ikindiyi kılayım diye kalkmaya çalıştı. Mangalı devirdi ortalık ateş aldı.

Annelerinin yangın da öldüğünü duyan çocukl ar cenaze için geldiler. Annelerini gömdükten sonra bir emlakcıyla yanmış evi satmak için anlaştıktan sonra evin karşısına geçen iki kardeş:

Bu ev ne zaman aklıma gelse,dedemi elinde ufak bir poşetle ıslak geldiğini ve ters yüz ıslak ve aç gittiği aklıma geldikçe bu evi görmek istemiyorum.

İki kardeş yanyana yürüyüp gözden kayboldular.


Kamil Erbil




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

USTAM,YARIM EKMEK İÇİ KÖFTEDE BANA !..

RAHAT UYU YAVRUM