YOLCULUK

 YOLCULUK

Evden çıktıklarında gün ikindiye dönmüştü. İki yaşlı arabalarına bindiler,adam kontak anahtarını yavaşça kontağa soktu ve “Bismillah!” diyerek çevirdi, araba çalışmaya başladı. “Kemerleri takalım!”dedi adam. Kadın hafif başını sağa çevirdi asılı duran emniyet kemerini çekti ve yerine taktı.”Tamam!” dedi kadın.

Sonbahar olmasına,havaların hala sıcak gitmesine rağmen bu gün nedense öğleye doğru şehrin üstünde bulutlar belirmeye başlamıştı ama hava yinede bunaltıcı sıcaktı. Bunaltıcı trafikten kurtulup şehrin dışına geldiklerinde yağmur tek tük atıştırmaya başlamıştı.Arabanın ön camına zaman zaman epeyce büyük damalaların düştüğü oluyordu. “Sıkıcı trafikten kurtulduk” dedi adam. “Yağmurda başladıya belki bu sıkıcı bunaltıcı sıcaklık yerini serinliğe bırakır, hadi hayırlısı olsun” dedi kadın. Şehirden biraz uzaklaşmışlardıki yağmur hızını arttırdı. Artık arabanın silecekleride çalışmaya başlamıştı.”Yan camın açık galiba hanım” “Hava alsın bey,bırak açık kalsın,iyice 



Patlayacağım,” dedi kadın, yüzündeki teri silerek. Adam gülümseyerek “Tamam, sen bilirsin” dedi ve biraz hızlandı. Yağmur şiddetini artırarak devam ediyordu. Ara sıra ani çatırdamalarla birlikte gök gürültüsü de duyuluyordu.  


“Şu an harika bir piknik yapmayı özlüyorum,” dedi kadın. Adamın kafasında o an bir anı canlandı. “Evet, geçen yaz gittiğimiz o gölet kenarındaki piknik ne güzeldi!” diye yanıtladı. “Hava böyle yağmurlu olmalıydı, ama neyse ki o gün güneş bize gülümsüyordu.” Kadın gülerek, “Evet, sen salata hazırlamış, ben de sandviçleri yapmıştım. Bir de o büyük şemsiyemiz vardı.” dedi. 


Yağmurla birlikte bir takım anıların aklına gelmesi, yolculuk sırasında onların bir miktar dinlenmesine sebep olmuştu. Bir süre karşılıklı konuşarak yol alırken, yolculukları da daha keyifli hale gelmişti. Kadın, dışarıda gürleyen gök gürültüsüne dikkatlice kulak verirken, “Bazen böyle hava insanın ruhunu dinlendiriyor,” dedi.


“Kesinlikle! Hava ne kadar sıkıcı olursa olsun, bu yağmurlar bazı anılarımızı canlandırıyor. Belki de biraz dinlenmek için doğru zaman,” diye yanıtladı adam. 


Yağmur hızla yağarken, yolların bir o kadar da kayganlaştığını her ikisi de hissediyordu. “Yavaş gidelim, her şeyden önce güvenli olmalı,” dedi kadın. Adam, kadının endişesini anlayarak freni nazikçe bastı ve hızını azalttı. Dışarıdaki manzara su damlaları ile daha bir güzelleşmişti; ağaçların yaprakları, renkleri daha canlı görünüyor, gökyüzü daha dramatik bir hava kazanıyordu. 


Kadın, dışarıdaki manzaraya dalmışken, “Nereye gitmemiz gerektiğini biliyor musun?” diye sordu. Adam, “Evet, harita uygulamasına baktım. Biraz daha gideceğiz ve ormanda yürüyüş yapacağız. Bu yağmur sonunda havayı serinletir ve güzel bir yürüyüş keyfi yaşatır,” diye yanıtladı.


“Umuyorum ki böyle devam eder,” dedi kadın umutla. “Bir de oradaki su sesini duyabilmeyi çok isterim.” 


Araba, yavaş ama kararlı bir şekilde yol almaya devam etti. Her ikisi de, yağmurun getirdiği serinlik ve huzurun keyfini çıkarmak için sabırsızlanıyordu.

Kamil Erbil 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYAKKABI BOYACISI

Tadı Kalmadı

OTUR.. SIFIR...