Zor Günlerin Sessiz Çığlıkları
Bir kış gecesi, dondurucu soğukta, şehir kenarındaki bir mahallede yer alan kerpiç bir evin önünde bir adam kapıyı çalar. İçeriden gelen uykulu bir sesle kim olduğu sorulunca, adam doğumun başladığını belirtir. Eve gelen kadın, hazırlıklarını yaparak kardeşiyle birlikte yola koyulur Adamın eşi, üçüncü çocuklarına hamiledir ve kısa süre önce ciddi bir grip geçirmiştir.
Doğum başarılı bir şekilde gerçekleşir ve nur topu gibi bir kız çocuğu dünyaya gelir. Ancak, bir hafta sonra bebek aniden ateşlenir. Hastanede yapılan muayenede çocuğun kalbinde üfürüm olduğu, yani kalbinin delik olduğu ortaya çıkar. Doktorlar, deliğin büyüme ihtimali olduğunu ve zamanla kapanabileceğini söyler.
Aile, çocuğun sık sık hastalanması nedeniyle tıp fakültesine yönlendirilir. Çocuk hastaneye yatırılır ve tedavi süreci başlar. Baba, devlet memuru olmasına karşın tedavi için gerekli tüm malzeme ve ilaçları kendi parasıyla almak zorundadır. Aile, ekonomik zorluklarla boğuşurken, akrabalarından ve aile büyüklerinden bekledikleri desteği göremez.
Uzun ve zorlu bir tedavi süreci boyunca komşularından, arkadaşlarından ve müdüründen aldığı borçlarla ayakta kalmaya çalışırlar. Doktorlar, çocuğun durumu hakkında aileye bilgi verir ve yakın takip edilmesi gerektiğini belirtir. Ancak, çocuğun bünyesi daha fazlasını kaldıramaz ve bir gün kalbi durur.
Aile, çocuklarını kaybetmenin acısını yaşarken, bu zorlu süreçte hiç görmedikleri aile büyükleri bile cenaze için bir araya gelir. Baba, acılarını içine atarak ayakta kalmaya çalışır, ancak boğazına düğümlenen sözcükler sadece gözyaşlarıyla yankı bulur. Bu trajedi, ailenin ve çevresindekilerin üzerinde derin izler bırakır
Kamil Erbil
Yorumlar
Yorum Gönder