Göl Kenarında Çadır Savaşı"

 "Göl Kenarında Çadır Savaşı"


Göl kenarında takılıyorum, güneş tam tepede, huzur diz boyu.

Bir baktım, bir tip geliyor: elinde çadır, yanında süslenmiş bir hatun, mayosuyla salına salına...

Hemen anladım, bunların aklı başka: benim mekâna çökecekler.


Adam, daha "Merhaba" bile demeden çadırı kurmaya girişti.

Tavrı net: "Çekil kenara kardeşim, burası artık bizim."


İlk başta baktım, alttan aldım.

Dedim, hadi sessiz sedasız hallolsun.

Ama yok, tip iyice havalara girdi, artistlik yapmaya başladı.

O dakika benim içimdeki freni tutan herkes izne çıktı.


Bir döndüm adama...

Ne olduğunu anlamadan çocuk göl kenarında çuval gibi yığıldı.

Kol başka yerde, bacak başka yerde, şok içinde bakıyor.


Bu arada sevgilisi?

Rüzgâr bizim tarafa esince, hatun ortadan kayboldu.

Ne zaman tüydü, nereye kaçtı, kimse görmedi.


Sonradan öğrendim, herif zengin bir babanın oğluymuş.

Baba gelmiş, neredeyse diz çökecek:

"Allah aşkına, bir şey demeyeceğim de... keşke biraz yavaş tutsaydın!"


Eee, ne yapalım?

Göl kenarında mekânı kaptırmaya niyetimiz yoktu.

Rüzgâr da ters döndü mü, kader de dönüyor işte...


Kamil Erbil


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYAKKABI BOYACISI

Tadı Kalmadı

OTUR.. SIFIR...